John Williams Stoner

Turalll

John Williams Stoner


Üniversite kampüsünde, akademik yalnızlığın içinde bir öğle vakti…

William Stoner, kafasında kırık notalar gibi tekrarlanan düşüncelerle Adolph Rauschler Salonu’nun taş basamaklarına oturmuştu. Üstü açık kitaplar, yosun tutmuş dikkat tahtası gibi duruyordu önünde. Güneş, ağaçların arasından süzülerek sayfaların üzerine düşüyor; her kelimeyi bir anlığına parlatıyordu.

Eline aldığı tükenmez kalem, sayfada dolaşıyor; ama zihni başka yerlerdeydi—bir zamanlar hayatına çizgi çeken, şimdi yalnızca gölgesi kalan İris’e dair anılarda. Sevdiği, ama ulaşamadığı kadının adı dilindeydi: “İris…”

Kalabalık öğrenci koridorunun öteki ucunda geçen yüzler, geçici gölgeler gibiydi. Her biri kendi hikâyesine teslim olmuştu; ama Stoner, kendi yolunu bulmakta ısrar ediyordu. Ana salonun masif kapısını dinledi: sessizlik, yüzeyin altındaki ritmi dinliyordu — zihninin derinliklerinde yankılanan bir ağırlığı…

Sayfanın köşesinde yeni bir cümle belirdi, usulca:
“Akademik yaşam, trajedi ve sevdanın sessiz perdesidir.”
Stoner kalemi masaya indirdi, bir an durdu. Sonra hafifçe gülümsedi; çünkü yazdığı her satır gibi, o da yaşamını bir perdeye dönüştürüyordu — sessiz, ama kalıcı.


Stoner PDF
Stoner EPUB

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Yorum Gönder (0)