Tess Gerritsen, Gece Gelen romanında gerilim ve duyguyu ustalıkla harmanlayarak okuyucuyu karanlık bir sırlar zincirinin içine sürüklüyor.
Tıp ve suç dünyasını başarıyla bir araya getiren Gerritsen, bu kez anne içgüdüsü, geçmişin hayaletleri ve ölümle burun buruna gelen bir kadının hikâyesini merkezine alıyor.
Başarılı bir doktor olan Ava, geçmişte yaptığı bir hatanın gölgesinde yaşamaktadır.
Hayatını yeniden kurmaya çalışırken, bir gece evine küçük bir çocuk bırakılır — ve yanında tek bir not vardır: “Onu koru.”
O andan itibaren Ava için her şey değişir. Çocuğun kim olduğu, neden hedefte olduğu ve geçmişin bu gizemli bağının ne anlama geldiği gittikçe daha karanlık bir hâl alır.
Gerritsen, tıbbi bilgilerle gerilimi beslerken karakterin iç çatışmalarını da güçlü bir şekilde işler.
Gece Gelen, sadece bir suç romanı değil; aynı zamanda merhametin, anneliğin ve ikinci bir şansın ne anlama geldiğini sorgulayan bir anlatıdır.
Çünkü bazen en karanlık gecede bile bir umut, kapını çalabilir.